4 Mayıs 2016 Çarşamba

bir kaç yazıdan ibaretiz, bir kitap olmak vücudumdaki çocukları kazımam gerek. ben öyle güzel şeyler yazamıyorum ki, hem yaşadığım evrende güzel yazı yazan insanlar saf sevgiden uzak "sevişir ve yazar adamlar" hem bedeni hem ruhu arındırıyorum kandırmacasıyla uzun yaşar mı acaba diye düşünüyorum. olsun, ben çocukluğuna veriyorum. çocuksu, saf, dürüst, yüzsüz. sevişir ve yazar adamların yüzsüzlükleriyle doluyuz. yüzsüzlükleri bile güzel bazı insanların. ben nerede olduğumu daha çözemedim, çok sevdiğim bir dostumla dertleşiyorum, bazen de güzel insanların yolculukları oluyorum. hayran olduğum adamların sayısı git gide azalıyor, sanırım öyle adamlar erken ölüyor. ben hayran kalmak için saatlerce sorguya çekiyorum bazılarını sırf kendimi inandırmak için bu çaba. ben çok acıtıcı şeyler yapıyor ve bunları hissetmememi sağlayacak ilaçlara para harcıyorum. para her şeyin çözümü, güzel düzen. bu şehirde de bir tek piyanonun başına geçtiğim anların hazzına bağlanarak kalıyorum. para etmeyecek şeylerden mutlu olduğum için belki de düzen beni kabul etmiyor, ben düzenin evi saydığı toprağa akşamsefası çiçekleri ekiyorum. saf sevgi dostlarım, şu dostlarım kelimesinin de gereksizliği beni rahatsız ediyor ama sizlere ne sıfatla sesleneceğimi bilmiyorum. saf sevgi diyordum, sanırım bende büyüyor ve hayatımdaki tüm sevgileri öldürüyorum. ben yazmaya uzaklaşmışım. sevemez olmuş. vicdanımı uyuşturmuşum. cebimde bozukluk bile taşımıyorum artık yol kenarında melodika çalan çocuklar için. yorgan açıldığında üşürüm diyorum, üşümek hissettiriyor. bir an öncesinde var olduğunu üşüme uyuşmasında düşünebiliyorsun.çiçekler ekmek istemiyorum yol kenarlarına. tablolarım yarım. deniz kenarlarında kırmızı sahile vuruyor. fazla yaşamam sanırım zaten bakınca güzele olan inabcım kalmamış, hayal gücümü öldürmüşüm, kendimi kaldırıp çöpe atmışım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder