22 Temmuz 2015 Çarşamba

bazen seni düşünmenin ne kadar gereksiz olduğunu anlıyorum. basitliğimi görüp kendimden biraz daha nefret ediyorum. küçücük çocuklar mendil satarken ben seni düşünüyorum, yanımdan geçerken bir adam ilgi çekmek için, kendini fark ettirmek için saatlerini ayırmış kadına laf atıyor. adamın aç bakışlarından tiksinerek kaçan kadın, bir adamın ona o şekilde bakması için ayırmıştı oysaki o kadar vakti bedenine. süslenmişti ayna karşısında, kırmızı rujunu sürüp, tekrar hatırlanmasını istediği baharat aromalı parfümünü sıkmıştı. başka bir adam, mesela ona laf atan adamdan daha iyi giyimli daha düzgün konuşan bir adam, kadına laf atmış olsaydı, yine böyle tiksinecek miydi kadın? peki küçük çocuk, ailesinden kaçmış, birilerinden korkar halde belki, ya da savaşı görmüş, silah sesleriyle uyumaya çalışmış bir çocuğun aç karnını doyurmak yerine onu döven adamlar gibi hissediyorum kendimi, hem de sırf anadilindeki harflerden kopamadığı için dövdüler çocuğu. ben o çocuğa yardım etmek yerine seni düşündüğüm için beddualar savurdum eski dillerdeki cümle düzenekleriyle. 
"dayanamadım" diyerek bir kadına tecavüz eden adam kadar suçludur tüm insanlar. bir kadına tecavüz ediliyorsa, bir insanlığa tecavüz edilmiş, bir insanlık tecavüz etmiştir. ve artık normal geliyorsa bu durum, sıradanlaşmışsa, biz birilerinin acılarına kader diyebiliyorsak hala, bu kaderi yazan hangi din olursa olsun kabul edilmeyecek kadar acımasız. ben dindar olamayacak kadar insan biriyim. zaten din sadece kullanılmıyor mu bazı insanlar tarafından, hani şu büyük dindar insanlar. sizin dininiz size iyi insan olmayı uysal olmayı öğretir di yor, ve insanların inanma isteğini istediği gibi sömürebiliyor. sömüren insan kadar iki yüzlü, sömürülen insan kadar aptal olamıyorum ve bu durum canımı içten içe yakarken ben seni düşünme bahanesiyle kaçıyorum çoğu kez baş ağrılarımdan. insanların asıllarını görüp ses çıkarmayarak kendime en kötü eziyeti yapıyorum. ve lanetli günün gelmesine çok az kalmışken, sesini unutmayayım diye dua ediyorum. tanrı beni seninle oyalıyor çoğu zaman, ve ben seni düşündükten sonra, seni düşünürken kaçırdıklarımla çarpışıyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder