20 Temmuz 2015 Pazartesi

içimde bazen çokluğunun sınırında dolaşan nefret cini belirir, küçücük ayaklarıyla o çemberin etrafında döner, hatta sirkte gördüğümüz akrobatlar gibi üçlü salto attıktan sonra çemberi ateşe verip içinden atlar, ve tekrar ona tutunur. bir kadın sesindeki imayı duyunca anlayabiliyorum çoğu zaman, karısının katili olan adamları. kadına şiddet değil bu, kadının şiddeti. tüm kadınları öldürebilecek güç doğuyor karnımdan, başımdaki damarları hissetmeme neden olan ağrının sebebi kadın seslerini yok saymak istiyorum. barok dönemdeki gibi bir düzen kurarım eğer özlersem annemin şefkat dolu tonlamasını. bir erkeği afyon dolu bir küvette uyutup onu hadım edebilirim. ah barok dönemin o hayranlık bırakan şaşırtıcılığı. "masum görünmeye çalışıyorlar, ama biliyorum, hepsini biliyorum. hiç biri ben bir erkeği öpmedim diyemez, derse ki en adi yalancıdır. ve yalancı kadınlar maalesef ki bu düzende bizden daha masum sayılır."

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder