24 Temmuz 2015 Cuma

kediler geçti az önce önümden üç tane,
biri gelip yanımdaki yastığı patileriyle yumuşattı,
izmirin kedilerinin ne kadar güzel olduğunu anlaatım iki saat boyunca sarhoş bir adama,
huzur sarhoş bir adamın ses tellerine saklandı.
sarhoşken ezan sesini duymanın pişmanlığı oldu çoğu zaman,
ben ilk şarkıda göğe baktım,
gökyüzü evim oldu, her nabız atışında bedenime doldu.
sigara dumanıyla evime ihanet ettim her sabah beşte.
güneş manzarası görmeyen balkonumun adaletsizliğine karşı sigara içirdim bahçemdeki ağaçlara.
kollarımdaki tüyleri hissettim sabah ayazı sayesinde.
bazen kendimi hissetmek için gerek duydum soğuk rüzgara karşı durmaya.
neler anlattı gittiğin kadınlar sana.
kendinden kaçarken bana mı tutundun
hayat hep tümseklerin yanına tutunabileceğimiz bir el mi dikmiştir fidan niyetine.
yeşerip çiçek açar mı benim sigaradan sararan elim, ki yüzümü gizlediğim fondötenin izi var elimde.
en sevdiğim renge dönüşüyor tabiat ananın saçları,
benim aşık olduğum adamların sakallarının rengini getiriyor ardından.
ne kadar güzel adamlar doğmuş günüme.
parmaklarındaki büyüye aşık olmuşum birinin, benim gibi bugüne lanetlenmiş.
birinin sigara tadını hatırlamak için ciğerlerimi yakmışım, tutuşturmuşum.
yalnız kalmayı özlemişim, hiç olmayan iki odalı evimde.
evimin koridorlarında siyah boyalarla üst üste harfler yazmışım.
bir turuncu balık ol gel evime.
kitaplarımın sayfalarıdır asıl param.
şarabı, karanfil kokan sigarayı saklamam bol gelen montumun iç cebine.
nefretim üç günü geçmez.
çakılması gereken çiviler var insanların beyinlerine.
cümlelerimin çoğunu sarhoş bir adamda tüketiyorum iki gündür.
yaşlanıyorsundur evine kadın girmeyecek bir adama dönüşüyorsun belki de.
krem hırkanı unutmuşsundur, sıkı sıkı sarılman gereken.
sigara poşetinin içine beş liranı koymayı unutmazsın yine.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder