4 Haziran 2015 Perşembe

hoşgeldin, nasıl geçti günün?
'nasıl geçti günün?' diyecek kadar sıradanlaştım bugün.
balkonda oturdum, o sevmediğin kısa şortumla,
üzerime şalımı almayı ihmal etmedim tabi.
bir küçük kuş dolandı kısa ağaçların etrafında,
çekici yürüyüşüyle gri bir kedi apartmanın önünden geçti,
apartman kapısının önünde durdu, içeri baktı,
beğenmemiş olacak ki hapishanemi, o çekici yürüyüşüyle yoluna devam etti.
sigaramızı içtik karşıdaki fabrikayla,
gelen kadın kahkahalarını fon müziği yaptık, araba sesleriyle.
dumanlarımızı yarıştırdık,
dudaklarımı bedenimin bacası saydım,
tüm kirimi, nefretimi attım.
fabrika tabi açık ara geçti beni.
soğuk balkon demirlerine koydum ayaklarımı,
sanki rüzgar yetmiyormuş gibi.
sorgulamadım o an rüzgarı,
ayağımdan gelen titrek soğuğu da, sigaramla ısıttım.
yine çok sigara içtim bugün.
apartmanın sarhoş sahibi geldi bir ara, yere tükürdü apartmana girmeden üç adım önce.
karşıdaki banklarda gençler sarıldı, aşklarını cesurca yaşadıklarını düşünerek,
onları da sorgulamadım bugün,
kabul ettim şefkat dolu anne yüreğimle.
küllüğü unuttum bulaşık sepetinde, gidip almaya da üşendim
bastım sigarayı gider borusuna.
korkma bir şey olmadı, yakmadım bir yeri.
çok sessiz kaldı bugün cadde,
bir kaç sarhoş geçti arada,
üst komşu telefondaki adama attığı kahkahalarıyla katıldı bana bir kaç saat,
o da uyudu.
sokak lambasının etrafında gezen yavru kelebeklerle,
fabrikanın sönmeyen dumanı kaldı benimle.
hiç birine neden diye sormadım.
bir kelime dahi etmedim gün boyu.
bir sigara daha yaktım,
pislikleri atacak diye görevlendirdiğim dudaklarımın şerefine,
ve kabul ettim,
belki pisliğiyle içimi temizler diye.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder