27 Ekim 2015 Salı

güzel ev güzel gökyüzü.
çiftler geçiyor önümden, kadınlar dik dik bana bakıyor. Ve erkeklerin gözü yerdeki taşların çizgisinde oyun oluyor.
sigara dumanı yüzüme vuruyor.
yirmi iki otuz arabasıyla gidiyorum.
22:30.
söylenişi daha güzel.
gittiğim yerden veya gideceğim yerden.
her birinden huzursuzluk topluyorum.
saçlarını topluyorum yerden toprak ananın,
o saçını çektiğim için bana kızıyor.
betona sarıyor kendini, tüm saçlarını kesiyor.
adamlar karşımıza geçip konuşamıyor.
boyunları bükük kalıyor adamların ve meyhaneye sığmanın verdiği alışkanlık bahanesine sığınıyorlar.
deniz saçlarına sim dökmüş küçük bir çocuğa benziyor,
yağmurda ıslandığı adam onun saçlarını kurutuyor.
bu şehir savaş alanına dönüşüyor.
insanlar gölgemin olduğu taşlara basmadan yürüyor.
ben gölgeme sığınıyorum sahildeki gözlemecilerde karşısında sandalye olmayan tabureye oturuyorum.
denize karşı sigara içiyorum savaşmalarını izlemek istemeyerek.
belki de gölgemin rahatsız ediciliğinin farkına varmaktan korkuyorum.
güzel böyle,
 insanların kötü bakışları öldürüyor.
ben içten içe gülüyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder