22 Kasım 2015 Pazar

dostlarım, dostlarım demeye inatla devam ediyorum. bu yazımda ilk defa gerçek bir dostumlayım. güzel bir konuşma, iç savaşların rapor verme saati dedik ve güzel bir kriz ve hastane ziyareti sonucu güzel yastığımızı biraz küflenmeye bıraktık. "sitemi bırak bence" oo ne kadar da güzel bir tepki verdi şuan. sanırım son günlerde içimdeki kötü hisler kraliçesini uyutamıyorum. bedenimi ele geçirip tüm insanlara nefret dolu bakışlar atıp yüzümde asık bir ifadeyle gezmeme neden oluyor. ani el kasılmaları ve yüz uyuşmalarını da pek bir seviyor. 
insanlar uyuşturucuya benzemiyor mu sizce de? kötü bir bağımlılık gibi. onlarla zarar görüp onlarsız yaşayamıyorsun. doğduğun andan itibaren kanına karışmış bir antidepresan. 
sizi seviyorum dostlarım diye bitirdim konuşmamı. her şeye rağmen insanları sevebilme savaşındayız. kimine göre hep bir savaştayız. güzel, satır atlamalı yazılarımı özledim. birden fazla cümleye yetişebilmeyi, ellerime gereğinden fazla sorumluluk yüklemeyi ve beynimi insanların önüne sunmayı özledim. 
insanlığa özlem.
neyse çok konuşacak şeyim kalmadı artık. buraya bir şeyler yazmak alışkanlık olmuş. monotonlaşan her şeyden soğuyorum. sigarayı bırakıyorum. altı ay boyunca kullanmamı tavsiye ettikleri ilaca karşı duruyor alkolü hayatıma sokmuyorum. monotonluk olarak her sabah uyanıp okula gidip okulda uyuyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder