24 Kasım 2015 Salı

zehir damlayan ağızlardan ismimiz duyuluyor, sesleri çirkin ve lanetli.
bir biranın verdiği lanet olasıca tat başını öne eğmekle kıyaslanamayacak basitlikte.
aşka dön diyor ruhunu tanrı babadan alanlar.
ben her şeyi eleştiren ruhumu bu konuda bastırıp, başından tutup eğiyorum secdeye.
aşka yüzümü dönüyorum,
gözlerimi açıp gökyüzüne bakıyorum.
insanlar nefretlerini kusuyor, gün yüzüne çıkıyor insanların pislikleri, su üstünde yüzüyor bir çöp gibi.
ben beni yaratana yüzümü yıkayıp gidiyorum, ve her gidişimde çektiğim acıdan mutluluk duyuyorum.
insanlar bilmiyor, duymuyor ve kendi kendilerine mırıldanıyorlar.
mırıltılar beynimin içinde bağırmalara dönüyor.
evime dönmek istiyorum, sığ beyinlerin suyunda boğuluyor açık denizde yüzmeyi özlüyorum.
konuşmak istiyor ama konuşacağım insanlar bulamıyorum, üç maymundan istediğini seçmişler insanlar.
midemdeki asitten tiksiniyorum, beynimdeki uyuşukluktan kaçıyor kendimce en küçük acıyı büyütüp baş tacım yapıyorum.
vicdanım kedi gibi, dokuzuncu canımı hala yaşıyorum.
ölümler güzel gelsin istiyorum.
ölümü sevmek biraz delilik gibi, ama ben ruhunu taşıdığımın huzuruna özlem duyuyorum.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder